Türk Telekom Grubu, Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu’na katıldı
Türk Telekom Grubu üst yöneticileri, Davos’ta bu yıl “Dördüncü Endüstri Devrimi” ana temasıyla gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’na katıldı. İletişim teknolojilerinin ülkelerin ekonomik büyümesi ve refahı için vazgeçilmez olduğunu belirten Türk Telekom Grubu Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir, “Türkiye'nin iletişim teknolojileri lideri olarak, yeni sanayi devrimini ülkemizde gerçekleştirmeye hazırız. Önümüzdeki günlerde hayata geçecek olan yeni nesil mobil teknoloji 4.5G ile birlikte yeni fırsatlar ve iş alanları ortaya çıkacak. Bu gelişmeler ekonomide önemli bir dinamizm yaratacak” dedi. Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca da “Türkiye’nin dijital omurgasını oluşturan fiber altyapımız 81 ilimizi birbirine bağlıyor. Türk Telekom Grubu olarak M2M uygulamalarımız, bulut ve büyük veri gibi çözümlerimizle müşterilerimizin hızlı ve güvenli şekilde dünyaya bağlanmalarını sağlıyoruz. Bu hizmet ve çözümlerimiz sayesinde Türkiye’de şirketlerin verimliliğini artırıyor ve onları geleceğe hazırlıyoruz. Hedefimiz bu vizyonla Türkiye’yi iletişim ve teknoloji üssü haline getirmektir” dedi. Tüm dünyadan, 40’ı aşkın devlet liderini, bilim insanlarını, finans ve iş dünyasından 2 bin 500’ün üzerinde üst düzey yöneticiyi ağırlayan Dünya Ekonomik Forumu’nun 46’ıncısı İsviçre Davos’ta gerçekleşti. “Dördüncü Endüstri Devrimi” ana temasıyla düzenlenen Forum’da teknoloji ekseninde dünyanın gelişimine ve ‘insan için teknoloji’ kavramına odaklanıldı. Forum’a katılan Türk Telekom Grubu üst yöneticileri, Davos gündemine ve kalkınma açısından Türkiye’ye dair önemli açıklamalar yaptı. “Yeni sanayi devrimi, ekonomiye dinamizm getirecek” Türk Telekom Grubu Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir, “Bu yıl Davos'ta internet ve teknolojinin, dördüncü endüstri devrimine katkısı ele alındı. Bu devrim, tüm sektörleri, iş yapış biçimlerini ve temelinde insanı dönüştürüyor. Türkiye'nin iletişim teknolojileri lideri Türk Telekom Grubu olarak, yeni sanayi devrimini ülkemizde gerçekleştirmeye hazırız. Tüm çalışmalarımızı bu sorumlulukla hayata geçiriyoruz. Türkiye’de bir ilki başardık ve dünyanın sayılı entegre telekomünikasyon şirketlerinden biri halini aldık. Bugün, 37 milyon abonemize internet, mobil iletişim, televizyon, veri hizmetleri ve sabit hat gibi servisleri tek noktadan sunuyoruz” dedi. İletişim teknolojileri içerisinde en hızlı büyüyen ve sürdürülebilirlik açısından geniş alanın mobil iletişim teknolojileri olduğuna dikkat çeken Akdemir, “Türk Telekom Grubu olarak yıllardır gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla yeni nesil mobil teknolojiler için gerekli fiber altyapıyı oluşturduk. 4.5G’nin kullanılmaya başlayacağı tarihten itibaren Türkiye için yepyeni bir dönem başlayacak. Fiber altyapılar, 4.5G iletişim noktalarını besleyecek olan kökleri oluşturacak. Türk Telekom Grubu olarak, 4.5G ile sektörde değişimin öncüsü olmayı hedefliyoruz” dedi. Akdemir, ayrıca bu yeni dönemin beraberinde yeni fırsatlar getireceğine ekonomide etkin ve önemli bir dinamizm yaratacağına dikkat çekti. “Hizmet ve çözümlerimizle Türkiye’de şirketlerin verimliliğini artıyor, onları geleceğe hazırlıyoruz” Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşulan her konunun merkezinde teknolojin, girişim ve inovasyonun yer aldığına dikkat çeken Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, Türk Telekom Grubu olarak yatırımlarını teknolojinin her alanda belirleyici unsur olacağını öngörerek yaptıklarına dikkat çekti. Akarca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin dijital omurgasını oluşturan fiber altyapımız, 81 ilimizi birbirine bağlıyor. Hedefimiz bu güçlü altyapı ile Türkiye’yi iletişim ve teknoloji üssü haline getirmek. Yakın gelecekte üretimde artan verimlilik ihtiyacı ve müşterilere sunulan hizmetlerde daha az süre ve çaba gereksinimi ile bilgi ve iletişim teknolojisi kullanımının eskisinden çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğüne tanık olacağız. Bütün bu gelişmeler sonucunda şirketler rekabet edebilmek ve hayatta kalabilmek için daha yüksek niteliklere sahip olmak için yarışacak. Bunun sonucunda da üretim kapasitesinde, ürün kalitesinde ve şirketlerinde kârlılık yapılarında belirgin bir değişim göze çarpacak.” Analistlere göre, 2017’ye gelindiğinde bilişim alanındaki harcamaların en az yüzde 50’sinin bulut bilişim ve büyük veri ihtiyaçlarına yönlendirileceğini söyleyen Akarca, “2020 yılına geldiğimizde kurumsal müşteriler bilişim bütçelerinin en az yüzde 50’sini dijital dönüşüme ayıracaklar. Türk Telekom Grubu olarak, M2M uygulamalarımız, bulut ve büyük veri gibi çözümlerimizle, müşterilerimizin hızlı ve güvenli şekilde dünyaya bağlanmalarını sağlıyoruz. Müşterilerimizi, akıllı şehirler gibi yenilikçi hizmetlerimizle buluşturuyoruz. Güçlü fiber altyapımız ve son teknoloji ürünlerimizle Türkiye’yi geleceğe taşıyoruz” dedi.